içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Balıkesir Türkiye’nin Boykotu Devam Ettiren Hatta “Yerli Balık” Dahi Yediren Tek Belediyesidir

Halkın bu erdemli

 rağbetini benim gibi  basbaya “bağımsızlığını” ilan etmiş gibi bulmuyor musunuz?

Ne arapça ne deMcDayatma yabancı gıda sektörüne gerek yok demek ki.

Emeklileri düşünerek Balıkesir Belediyesi

 balık lokantasından, üniversite gençlerinin

 “yerli kahve” içme imkanına kadar hizmet vermeye devam ediyor ve talepler

çoğalarak bal-kafelerin yeni şubeleri açılıyor.

Çalıştığım Eyüp Sultan’da (İstanbul) belediye

Es-kafelerde de boykot ürünlerinin olmadığı kafeler işletiyor. Umarım bunlar diğer illerde yaygınlaşacak, talep etmeye devam edeceğiz. Kola,  enerji hırsızı içecekler vb bağımlılığından kurtulup birlik oluyoruz artık, bu çok sevindirici en önemlisi duygu dünyamızla cihat gibidir,medeniyet göstergesidir.

  • Boykot konusunda en çok gayret gösteren illerimizden başta Konyalı'ları da tebrik ederiz.

İslâmda yuva yıkan ve haram olan yarış,

Hırs ve kumarı

romalılaştırmak için Türklere bulaştırıp yayan, kulüpçülük faaliyetlerine sponsorluk verdikleri kurumları araştırdılar.

 Zira yazılı açıklama yaparak, boykot firması sponsorluğundaki yunan kültürü s.p.o.r. külübü

Konyaspor'u için basın duyurusu hazırlayarak tekfir etmişlerdi. Kon-kafeler de olsun Konyalı’lılaraelbette çok yakışır diyoruz.

  • Bu Kutlu Süreci Bir Çanakkale Savaşı’ndaymışız  Gibi

Her İlden Dahil Olup Yaşatacağız. 

-Birlik olup müşterekte buluşacağımız bir unsur kalmadı halk arasında didiyorlar. Bu hale biz gelemeyiz 15 temmuzuz..., şanlı  Türk milletiyiz. Ortak bir gayedir bu vicdandır, boykot kısmi olsa dahi yine merhamettir.

Hatırlayanlar olacaktır  Esad Coşan yerli ürünleri için “Dışarıya kaçan kayıptır” dediğinde ’92 yılıydı. Yabancı ürünlere itibarın, dövizin itibarını yükseltip Türk Lirasını değersizleştirmek ve ülke ekonomisini düşürmek olduğunu anlatmıştı.

 Belki de bu ilk uygulananboykotu, ifşa ettiği siyonist markalı ürünleri sabun ve şampuan örneğiyle başlatmıştı o yıllarda. Çinden gelen tesbih ve takkeyi almayın dediğinde yine

“Türk Parasının değeri yok” şeklinde şikayet eden halk buna kendisini sebep olduğunu bugün de aynı şekilde rededdedemeyecek, kabul edecek ki yine halkın sağduyusu çalışacak.

  • Mecburen bu kutlu süreci bir Çanakkale Savaşı’ndaymışız  gibi her ilden, başta ailemizle çevremizle dahil olup yaşatacağız. 

Savaşlar artık farklı boyutlarda, bazan saldırılar ekonomide yahut kedi köpek maması mafyasına kadar her cepheden maalesef.

`Amaç Kapattırmak Değil En Güzelini Yaparak Açtırmaktır.

Fransa merkezli Carrefur, özellikle Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarını desteklemesi nedeniyle batıda dahi protestoların hedefi olmuş, halk arasında boykot çağrıları yükselmişti.

Sonrasında

Ürdün'deki Carrefur mağazalarının sosyal medya hesabı üzerinden  yapılan açıklamada, 4 Kasım 2024 itibarıyla ülkedeki tüm Carrefur şubelerinin faaliyetlerini durdurduğuna yer verildi.

Bizler düşmanların bşzeyaptığı gibi kapattırmakla değil, çocuklarımızı düşünmeliyiz ve kendimiz olmakla meşgul olmalıyız.

  • KİMSENİN SÖZÜNE DEĞİL, NE YAPTIĞINA BAKIYOR BASBAYA İNSAF GÖRÜYORUZ⁵

Merhameti olmayanı da alışveriş sepetinde veya

ayakkabısından, içtiği sudan da

 biliyoruz. Sosyal medyası kimin umurunda olsun!

Tercihlerimiz, her eylemimiz de tarafını belli etmektir.

Fiili ve de sözlü duadır boykot. Yıllardır  gayret içindeki  birer Ebabil veya Anka Kuşu askerleri gibi

Manevi Ordularına kattığımız güçlü niyetlerimiz olarak düşünelimboykot eylemini.

Yerli ürünlere yönelmek,

Türkiye'nin dünya markası olmasında dost ülkelerimize iş birliği sağlamasında da bizzat kendi halkının başarısıdır.

Çocuklarımıza Filistinli bebeklere de sahip çıkmaktır.

İtalyan sömügesine Ömer Muhtar gibi yine gayrete devam edelim muzaffer olalım inşallah.

Her kim ki nefsi ile yapıyorsa insanlaştırmıştır kişiyi boykot cihatı; unutur veya duayı terk ettiyse herhangi bir gününü

dahi boş geçiriyorsa muhakkak bu ağır yükü yükleniyor.

Evlatlarına da yükü sirayet ediyor ve kalkansız bırakıyor demektir.

Ebabil olablmek yerine yavrularımıza

taş atmak,

Dua edenlere katılmamak

veya dalga geçip üstelik mani olanlar, zulmün ortağıdır.

İnsanda Ruhsal zekayı genişleten bu gibi iyilik hareketleri ve yardımlaşmaların içinde çocuklarımız da muhakkak olmalılar.

Vicdan sahibi Türk aile yapısını korumak için bütün evlerde anne kardeş alışverişi birbirlerine öğretmelidir, devamını sağlanmalıdır. Böylece

Tarihte yaşadığımız gibi yeniden

akledebilenGönüllerimiz olacak ki, vaktini Hakkın yayılması için ayarlamaya

güç kuvvet yetirsinler.

Bizler iyilikler bekliyorsak iyilik yapacağız;

Maddi eksiğimiz varsa yine desteğimizi göstermemiz gerekir ki mallarla da yardım gelsin.

 Hem ülkemize, hem ailemize fiili dualarımızın kabulüyle yardım gelecek. Zalimlere destek, vebal yükü de ancak böyle kalkacak.

Bebekler aptalmil mama diye ağlamayacak, Orçun bebek iken yıllar sonra büyüdüğünde, gönderildiği italyan kolejinden "manipüle Açelya" olarak mezun olmayacaktır böylelikle.

Ayeti kerimede geçen hayır duası ile yazımı tamamlamak isterim hep birlikte Amin diyelim.

“...Sizi mallarla, oğullarla desteklesin ve

sizin için bahçeler var etsin, sizin için Irmaklar var etsin."

(Nuh, 71/10-12.) AMİN.*

Bu yazı 694 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum